Turan Çarboğa 16/12/2011 yılında Türkiye’de doğdu. Türkiye ve yurtdışında yayımlanan edebiyat dergilerinde şiirler yazmaktadır. Sivas'ta başladığı eğitim hayatını Çanakkale ve Kocaeli şehirlerinde devam ettiren Turan Çarboğa lise tahsilini ise Nevşehir'de sürdürmektedir.
İLK CEMRE
İlk cemre gözünden düşer gönlüme
Sonra açar güneş, haber yok kardan
Birkaç çiy tanesi damlar alnıma
Yağmurla bir muştu gelir bahardan
Bir nevruz ateşi yaktın içimde
Gözlerin pınardı, aktın içimde
Keşke gitmeseydin tektin içimde
Sen geri gelseydin geçerdim serden
Yüzünü görünce küser çiçekler
Bağlandım sesine kesmez bıçaklar
Her gece kalbine gelir kaçaklar
Her gece umudum atılır surdan
Derdimi mektupla yazar yollarım
Bu mektup giderken yiter yıllarım
Takatim kalmadı tutmaz ellerim
Önüme çekilen perdeler sırdan
BİZİM ELLERDE
Bazen yaz bazen ayaz
Yakar bizim ellerde
Kışın örtünen beyaz
Bıkar bizim ellerde
Sazağı, soğuğu sert
Ne bilsin bizi namert
Elin divanesi dert
Çeker bizim ellerde
Gerek var mı yakışa?
Can kurban bir bakışa
Dereler de yokuşa
Akar bizim ellerde
Gözlerden sızar ışık
Rüzgârı sallar beşik
Koca dağı bir âşık
Yıkar bizim ellerde
Kanma bahtın alına
Konma derdin dalına
Her yön Allah yoluna
Çıkar bizim ellerde
İKİ KELAM
Hayalin geldi erken
Sahi miydi, düş müydü?
Tam da unuttum derken
Bu olacak iş miydi?
Heybemde dolu çile
Yolumda tuzak, hile
Sıladan gurbet ile
Gittiğinde kış mıydı?
Etrafta yok ses seda
Bir kuru gül, bir veda
Beni salmayan sevda
Yokluğuna eş miydi?
İlham var, elde kalem
Yazdığım iki kelam
Mektupla senden selam
Uman umut kuş muydu?
SOĞUK BİR HASRET
Yârimin sözleri esen yeldedir
Bir deli tufandır gezer başımda
Benimse gözyaşım coşan seldedir
Soğuk bir hasrettir on dört yaşımda
Olur ya kurursa göz pınarlarım
Sevdalara ateş, köz pınarlarım
Sana doğru akar öz pınarlarım
Kuruya yapışıp yanmaz yaşım da
Talihe mey sunup kör etmiştir yâr
Takvimler kudurmuş yılı gün sayar
Aşkım bir köprüdür, yamacında yar
Yıkılırsa düşer, kalmaz taşım da
Ben “Ben”i bıraktı, yalnızca sevdi
Memleketi gurbet, gözleri evdi
Çarboğa nedir ki; ancak bir avdı
Bakışa aldandı, yandı peşimde
ATEŞ DÜŞÜRÜR
Saçları şelale yüzüne akar
Gözleri içime ateş düşürür
Bir vakit gülüşü suları yakar
Gözleri içime ateş düşürür
Ecelle toprağı üstüme karsa
Saklasın sevdayı vefalı yarsa
Zemheri soğuğu bedeni sarsa
Gözleri içime ateş düşürür
Hasretler büyürse hayallere dal
Sevdalık etmiştir ne olacak hâl?
Kulakları sağır, dili olsa lal
Gözleri içime ateş düşürür
Âşığın mızrabı gönlü deşerse
Çarboğa aşk ile dağlar aşarsa
Olur ya gönülde umut yeşerse
Gözleri içime ateş düşürür.
“Ədəbiyyat və incəsənət”
(03.12.2025)


